Önce keyifsiz işlerden kurtulun!

“Yarını iyileştirmenin tek yolu; bugün neyi yanlış yaptığını bilmektir.” Robin Sharma

İş hayatımızda genel olarak stres düzeyi yüksek. İstisnai işlere sahip olanlar haricinde insanlar işlerinin ne kadar stresli olduğu konusunda hep bir ağız olmuş gibiler. Herkesin her gün halletmesi gereken bir dolu işi oluyor ve genellikle insanlar bunları yetiştirememekten yakınıyorlar. Ancak stresi azaltma ve daha verimli iş yapma üzerine pek düşünülmüyor.

Günlük hayatımızdaki stresin en büyük nedenlerinden birinin erteleme ve kaçınma davranışı olduğunu söylesem ne dersiniz? Çoğunlukla keyif alma üzerine odaklıyız, dolayısıyla keyif almadığımız konulardan kaçma eğilimindeyiz. İş yerinde masamıza ilk geldiğimiz anda kahvemizi yudumlayarak kolay ve bildiğimiz konularla uğraşmayı seçiyoruz. Böylece günün ilk birkaç saati birçok çalışanın en çok keyif aldığı süre oluyor. Bu davranışın birçok iş yerinde birçok kişinin iş yapış alışkanlığı haline geldiğini söyleyebiliriz. Bizi korkutan, keyfimizi kaçırma ihtimali olan ya da stresli olan işler hep sona kalırlar.

Yapılması gerekli zor bir iş; aramaktan çekindiğiniz ve aynı zamanda önemli olan bir müşteriyle telefon görüşmesi yapmak, savunmak zorunda olduğunuz bir konuda müdürünüzle konuşmak, ekibinizdeki bir çalışana hayal kırıklığına uğrayacağını düşündüğünüz bir haber vermek ya da yapmaktan hoşlanmadığınız herhangi bir iş olabilir. Tabi, bu tarz işlerin keyif alınan işler olduğunu iddia edemem ama sona kaldıkça daha da keyifsizleşirler, zihnimizi meşgul eder ve diğer işlere odaklanmamızı da güçleştirirler. Özellikle de belirlenmiş bir tamamlanma zamanı varsa, bitiş zamanına yaklaştıkça çalışanların kabusu haline gelirler.

Keyfe yönelme davranışı zaman ve iş yönetimi açısından çok doğru bir seçim sayılmaz. Bu seçimin özellikle iki sıkıntılı sonucu vardır. Birincisi, işe hoşunuza giden işlerle başladığınızda farkında olmadan gereğinden fazla zamanı bu işlere ayırabilirsiniz. Bu durum keyifsiz işlere bir türlü sıra gelmemesi, zor işlerin normal çalışma saatleri dışına ötelenmesi gibi istemeyeceğimiz bir sonucun ortaya çıkma riskini de beraberinde taşır. İkincisi ise zor işler sona kaldıkça ve bitirilme zamanları yaklaştıkça sizi strese sokarlar ve sevdiğiniz işlerle uğraştığınız sırada bile tam olarak keyif alamaz ve gününüzün kaygı içerisinde geçmesini önleyemezsiniz.

Ne kadar zor gelse de keyifli işlerden önce bu önemli, zor veya keyifsiz işleri yapın ve onlardan kurtulun. Sizi strese sokabilecek konular sona kaldıkça gününüzün verimsiz olmasına neden olurlar. Ayrıca bu tarz konuları zihninizin dingin haliyle daha doğru kararlarla ve daha hızlı tamamlayabilirsiniz. Zor işleri atlattıktan sonra keyifli işleri daha rahat ve arka planda gerginlik hissi olmadan tamamlayarak çok daha verimli çalışabilirsiniz.

K.

  • Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir