“Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.” Albert Einstein
Önceki yazımda, yaşamakta olduğumuz hayatı sorgulamanın öneminden bahsetmiş ve kimin hayatını yaşıyoruz demiştim. Bu yazımda hayatımızı değiştirebilecek sorulara yoğunlaşacağım.
Bir soruyla başlayalım, sorgulayıcı sorular aklımıza nereden gelir? Beyni entellektüel anlamda olgunluğa ermeye başlayan insanoğlu bu soruları kendine istemsizce sormaya başlar. Bazen bir kitap okuruz, bazen bir söz duyarız, bazen bir reklam izlemişizdir, bunlar bizde farklı duygu ve düşünceleri tetiklemiş farkına bile varmamışızdır. Sonra bir gün bir yerde çoğunlukla da beklemediğimiz bir anda bilinçaltından fışkırırcasına gelir bu sorular. Bir anda sorarsın kendine ben doğru yerde miyim, kendi istediğim hayatı mı yaşıyorum diye!
Bu sorulara ve tabiki olası cevaplarımıza kulak vermek ve kendimizi tanıma yolculuğunun başlangıcı olan bu tarz soruları kucaklamak gerektiğine inanıyorum. Kimileri bu düşünceleri görmezden gelmeyi tercih edebilir, ama ancak bu çağrıyı duyup dikkate alanlar kendi benliklerini bulma yolunda ilerleyebilirler. Bu tarz sorular beynimizin gelişmesini ve olgunlaşmasını sağlar. Nasıl bir hayat yaşamak istediğimiz konusunda kendimize dürüst olabilirsek belki de büyük değişimlerin kapısını açabiliriz. Bu sorular daha anlamlı, kaliteli ve mutlu bir hayata ulaşmanın yolu olabilirler.
Bazen küçük bir kasabada yasamak isterken bir şekilde kendimizi metropolde buluruz. Bazen de tam tersi. Çok daha hırslıyken daha mütevazi bir hayatı seçmiş olabiliriz. Kim bilir belki çok güzel resim yapıyoruzdur, sesimiz güzeldir, spor yapmaya yatkınlığımız vardır; şirkette yapılan yarışmalarda hep ön plana çıkıyoruzdur. Ya da için için bir zaman gelecek ben fotoğraf çekerek hayatımı idame ettireceğim, tüm dünyayı bu sayede gezeceğim ve bunu yaparken de çok para kazanacağım diye düşünüyor olabiliriz. Ya da belki de ünlü bir karikatürist olarak anılacağım şeklinde hayallerimizin olduğunu farkedebiliriz.
Peki, sorular kendiliğinden zihnimizde belirmiyorsa ne olacak? O zaman yaşamakta olduğumuz hayat bizi tatmin ediyor olabilir ya da belki de hissizleşmiş yani yaşamakta olduğumuz hayatı kabullenmiş olabiliriz. İstersek bu sorulari kendi kendimize sorabiliriz. Fark yaratma ihtimali vardır, denemeden bilemeyiz.
Kendimize sorabileceğimiz sorular ile ilgili size Dost Can Deniz’in Cesur Sorular kitabını öneririm. Kitap bu konu üzerine tasarlanmış 101 soru içermekte. Kitabı okumaya fırsat bulamazsanız Seslenen kitap uygulamasından dinlemek de benzer etkiyi sağlayabilir. Her iki yöntemi de kullandım ve basılı halinin daha etkili olacağını düşündüğümü söylemeliyim. Böylece, kitaptaki her sorudan sonra bırakılmış boşluklara o andaki fikirlerinizi yazıp, ilerleyen yıllarda geriye dönüp eski fikirlerinizdeki değişimi takip etme şansını da kaçırmamış olursunuz.
İşin özü kendimize sorular sormakta yatıyor, bu çok önemli. Hayatı istediğimiz gibi yaşayabilmek için öncelikle bu hayatı nasıl yaşamak istediğimizi belirlememiz gerekiyor. Aykırı sorular soralım ve bu hayatı kimin için ve ne için yaşadığımızı belirleyelim. Mutlaka bir hayat planımız ve bunun için uyguladığımız bir stratejimiz olsun.
Kendinize bol bol soru sorduğunuz sorgulanmış hayatlar geçirmenizi dilerim, iyi şanslar.