Mutluluğu Tanımlama Biçimimiz Bizi Nasıl Etkiliyor?

“Sahip olduğun şeyden memnun ol. Ne istediğinden heyecanlan.”Alan Cohen

Beynimiz çok zekice çalışır ve bize yapmamız gereken bir şeyi yapmamamız için binlerce bahane üretebilir. Beynin böyle bahaneler üretmesinin en başta gelen nedenlerinden biri motive hissetmemesidir. Peki, motive olmamak ile kastedilen nedir? Çoğu insan motive hissetmediğini söylediğinde, iyi hissetmediğini, enerjik hissetmediğini ya da tedirgin, gergin ya da yorgun hissettiğini kasteder. İyi hissedince, yapması gereken şeyi yapacağını söyler ve öyle de düşünür. Genellikle de iyi hissedene kadar yapılması gereken şeyi yapmamaya karar verir ve erteler. Eğer motivasyon ile ilgili düşünceleriniz yukarıda verdiğim örnektekine benziyorsa, hayatta ilerlemek sizin için çok zor olacaktır. Neden mi? Çünkü motivasyonu iyi hissetmek, huzurlu ve keyifli olmak gibi duygu durumlarla bağdaştırırsanız, konfor alanına takılıp kalırsınız. Yapmayı hayal ettiğiniz şeylere ulaşmanız için gerekli çalışma eforunu hiçbir zaman gösteremez ve bunun sonucunda da umutsuzluğa kapılırsınız.

Ünlü yazar Dr. Russ Harris farklı bir motivasyon kaynağı bulmayı öneriyor. Motive olmak için duygulara bağlı kalmak yerine değerlerimizi ön plana çıkarmamız gerektiğini vurguluyor. Bu davranış değişimi size, herhangi bir amacınıza ulaşmanız, hayattaki gelişiminiz için gereken eforu sağlayabilmeniz için doğru anı beklemek yerine anında güdülenebilme avantajını kazandıracak. Hedefleriniz net olduğunda ve bunu değerlerinizden güç alarak gerçekleştirmeye çalıştığınızda kafanızdaki düşünce “Şu an mutsuzum bununla uğraşmak istemiyorum.” yerine “Gelecekteki amaçlarıma ulaşmak için şu an yapmam gereken şey “çalışmak” şeklinde değişecek.

Harekete geçmek için neden mutlu hissetmeyi  bekleyemeyiz? Mutluluk ile ilgili popüler düşünceler sizi çok mutsuz, umutsuz hale getirebilir. Mutluluk ile ilgili ülkemizde de çevirisi yayınlanan “Mutluluk Tuzağı” isimli kitabı okumanızı öneririm. Dr. Harris yanıltıcı mutluluk mitlerinden bahsediyor. Bunlardan bazıları,

Mutluluğun doğal bir süreç olduğu düşüncesi: Yiyeceği, suyu, sığınağı ve çevresiyle sevgi bağı olan insan her zaman mutlu olur. Bu düşünce gerçeğe uymamaktadır. Gerçekte insan, çok değişken duygu durumuna sahiptir. Zaman zaman iyi, zaman zaman kötü hisseder ve bu her zaman belirli bir nedene bağlı olmayabilir.

Mutluluk iyi hissetmektir düşüncesi: Sözlük tanımına bakacak olursak, TDK Güncel Türkçe Sözlük’te mutluluk, “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, mut, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik” olarak tanımlanmış. Size de bu tanım, fazla uzun süremeyecek kadar yoğun bir duygu olarak tanımlanmış gibi gelmiyor mu?

Felsefe Terimleri Sözlüğü’nde ise mutluluk;

  1. Genellikle insanların kendilerine en yüksek erek olarak koydukları değer. Bilinci dolduran tam bir doygunluk durumu. İstek ve eğilimlerin tam bir uyumu ve doygunluğu. Değerli şeylerin bolluğu içinde alınan nesnel durum.
  2. Kişisel mutluluk duygusu: a. durum olarak; b. bir kezlik bir yaşantı olarak.

Çok felsefik bir tanım olmuş gerçekten de, değil mi?! Eğer mutluluk kavramını böyle tanımlar ve algılarsak, mutluluk duygusu imkansızlaşır ve uzun süre devam edemeyecek ve herkesin ulaşmak isteyip ulaşamadığı bir mit olarak kalmaya mahkum olur. En mutlu hissettiğiniz günü veya anı düşünün; ne kadar uzun sürmüştü?

Eğer mutlu hissetmiyorsan bir sorunun var demektir düşüncesi:Günden güne bu fikir artmakta ve insanlar ilaçlarla bu durumu çözmeye çabalamaktadır. Oysa mutlu hissetmiyorsan, hatta mutsuz hissediyorsan, sen gayet normal ve sağlıklısın. Bu gayet doğal bir durumdur. Hayat kolay değildir, doğal olarak da sürekli mutlu hissetmek diye bir şey düşünülemez. Yanılıyor muyum? Sürekli kendini iyi hissedeniniz var mıdır? Ya da hayatı çok kolay bulan? Aranızda böyle biri varsa fikirlerini paylaşması ve geriye kalan diğer insanları da aydınlatması güzel olur J

Buradan çıkarılabilecek ders; hayat zordur, dolayısıyla her zaman mutlu olmak çoğu zaman söz konusu bile olmaz. Hayatta her zaman hedefleriniz doğrultusunda ilerleyebilmeniz, duygularınızdan değil değerlerinizden güç almakla gayet mümkündür. Böylece ne hissettiğiniz daha az önemli olacak ve o anda ne yapmanız gerekiyorsa ona odaklanabileceksiniz. Mutlaka deneyin.

K.

Referans: 1-http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_gts&arama=gts&guid=TDK.GTS.5c34ee49b05cc1.03111494 (E.T:08.01.2018)

  • Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir