Eve Kimleri Beraberinde Getiriyorsun?

“Korkularınızdan kaçmayın. Siz kaçtıkça onlar kovalar. Korkularınızla dövüşün. Onlara meydan okuyun. O zaman onlar dönüp kaçmaya başlarlar.“ Dale Carnegie

Gündelik hayatımızin temel olarak iki kısımdan oluştuğunu söyleyebiliriz. İş veya okul hayatımız ve özel hayatımız. Bu iki hayat bölümünü keskin çizgilerle birbirinden ayırmayı öğrenmenin yaşam dengemizi koruyabilmek açısından önemli yer tuttuğuna inananlardanım. Huysuz bir patron, kabadayı bir sınıf arkadaşı, can sıkıcı bir müşteri ya da saygısız bir şoför hepimizin günlük hayatında zaman zaman karşılaşabildiği zor insan karakterleridir. Zor insanlarla başa çıkmak adına hepimiz farklı yöntemler uygularız. Bu konuya başka bir yazımda değineceğim. Bu yazının ana konusu ise, bu zor insanların neden olduğu keyifsiz durumların duygusal etkilerini evimize getiriyor muyuz?

Eminim bir çoğumuzun zorlu insanlarla değişik hikayeleri vardır. İş yerinde baskıcı bir amir tarafından pasifize ediliyor olabilirsiniz ya da komşularınızla anlaşamadığımız konulardan dolayı gergin hissedebilirsiniz ya da herhangi bir durumda otobüste, vapurda, takside size bağırarak, saygısızca konuşulduğu için öfkelenmiş olabilirsiniz. Bu ve benzeri deneyimleri çoğumuz yaşarız. Zor durumlarda etkili iletişim konusunda deneyimli olan Sam Horn ünlü kitabı Tongue Fu’da kendimize öncelikle içinde bulunduğumuz durumun göz ardı edilebilir olup olmadığını sormamızı öneriyor (Tongue Fu ile ilgili bir önceki yazıma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz). Eğer önemli ve daim olacak bir konu değilse en iyi yöntemin boş verip, yok saymak olduğunu söylüyor. Mevcuttaki durumun çözülmesi gereken devamı gelebilecek türden bir sorun olduğunu düşünüyorsanız, bunu çözmek için öncelikle sakin olmak gerekmekiyor. Doğru tepkiye karar verene kadar tepkinizi ortaya koymamak iyi bir strateji olabilir. Aynı zamanda mevcut durumun hayatınızdaki diğer olayları etkilemesine de izin vermeyin. Mevcut olaya takılıp kalmak yerine bir süre için oluruna bırakmayı deneyin. Aksi halde anlaşmakta zorlandığınız kişiler yada konular sizinle tüm hayatınızda dolaşır. İşteki sıkıntılarınızı eve taşırsınız ve böyle yapınca da özel hayatınızda da mutsuz olmaya başlarsınız. Tabi ki, burada herhangi bir sorunu görmezden gelmeyi ya da içimize atmayı kastetmiyorum. Hayatımızın farklı alanlarında hayatımızı zorlaştıran zorbalar, olumsuz insanlar, mutsuzluk yaratan olaylar olacaktır. Önemli olan; sorunlardan kaçmamak ve bir çözüm aramaktır. Eğer imkanınız varsa hayatınızı olumsuz etkileyen, size kendinizi kötü hissettiren insanlardan ve durumlardan kurtulmanız; eğer böyle bir imkanınız yoksa -ki maalesef bir çok durumda yoktur.- kendinizi bu olumsuzluklara kaptırmamanızdır.

İşyerinizde birlikte çalışıyor olabileceğiniz potansiyel zorbalar için “Tongue Fu” ipucu: Kendinize üzülmek ve onlara boyun eğmek yerine, zorbalara dur deyin. Geri adım atmak genellikle zorbayı cesaretlendirir ve sizin daha çok üstünüze gelmesine neden olur. Onlara karşı en etkili yöntem doğru zamanda, doğru üslup ve tonda “yeter” demesini bilmektir. Etrafındakilere sert davranarak lafını geçirmeye çalışan insanlar genellikle kendilerine yeter diyebilen, cesur insanlardan etkilenirler. “Fikirlerinize saygı duyuyorum ve sizin de bana saygılı davranmanızı bekliyorum.” diyebilme cesaretini gösterin. Buna ek olarak; kendi sağlığınızı koruyabilmek için, olumsuz ve kötü tavırlı insanları çok fazla kafanıza takmayın. Bu insanlar her yerdeler, trafikte, tiyatroda, iş yerinde, markette vs. Bu kadar üzülmeye, beni sevenlere durumumu yansıtıp onları da üzmeye değer mi diye kendinize sorun! Şu an evde karımla keyiflice sohbet etmek varken, gergin hissetmeme ve bunu ona ve çocuklarıma yansıtıp, keyiflerini kaçırmama değer mi? Her şeyin ötesinde biz başkalarının davranışını değiştirmekten çok bu davranışlara olan tepkimizden sorumluyuzdur ve bununla fark yaratabiliriz. Unutmayın, bize iyi davranan bir insana iyi davranmaktan daha özel bir şey varsa, o da kötü tavırlı birine iyi ve doğru şekilde davranmayı başarabilmektir.

K.

  • Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir