İletişimde Davranışın Ötesini Görme Yöntemi

“Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…  Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.” Gandhi

Davranışın ötesini görme yöntemi günlük iletişimlerimizde zaman zaman farkında olmadan kullandığımız, bilinçli olarak kullanarak ilişkilerimizdeki iletişim kalitemizi arttırabileceğimiz basit ve bir o kadar da etkili bir yöntemdir. Ufak şeyleri dert etmeme ve hayatı mümkün olan en keyifli ve en verimli şekilde geçirme üzerine olan düşüncelerimi önceki yazılarımda paylaşmaya başlamıştım (Bu linkten Küçük Şeyleri Dert Etmeyin Hepsi Küçük Şeylerdir başlıklı yazıma ulaşabilirsiniz.) Bu yöntemi kullanarak karşılaştığımız olaylarda insanların bize olan yaklaşımlarını kendimizi olayın dışına çekerek değerlendirir ve davranışı yapan kişinin içinde bulunduğu durumu anlamaya çalışırız. Bir çeşit empati tekniğidir ve affetme felsefesinin bir ürünüdür. Bu yöntemden faydalanabileceğiniz günlük birçok olay düşünebilirsiniz. Mesela, bir bankada müşteri danışmanıyla bir konu görüşüp ofiste bir toplantıya yetişmeniz gerektiğini düşünelim. Zamanınız çok kısıtlı olduğundan acele ediyorsunuz. Ama bankada çok sıra var ve banka memurlarının çok yavaş çalıştıkları izlenimini ediniyorsunuz. İçinizde oluşmaya başlayan gerilimi hissetmeye başladınız bile… İşte bu ve buna benzer senaryolarda gerilmeye başlayıp sağa sola bağırma ve işinizi hızlandırmayı umma dürtüsüne kapılmadan önce bu yöntemi aklınıza getirin. Banka memurlarının bu kadar yavaş hareket etmesinin altındaki neden ne olabilir? Belki siz gidene kadar çok fazla müşteri gelmişti ve yorgunluk nedeniyle iş yapışları yavaşladı, ya da iş yerinde herhangi bir nedenle genel bir huzursuzluk vardır bu da çalışanların iş yapışlarına yansıyor olabilir ya da çalışanların özel hayatları ile ilgili farklı mutsuzlukları olabilir. Dahası belki de, işi yavaş yapmıyorlardır ama sizin aceleniz olduğu için algılarınız size işlerin yavaş gittiği izlenimini veriyor olabilir.

Farklı perspektiften baktığınızda olayları çok farklı yorumlayabilirsiniz. Olayları sert ve gergin şekilde yorumlamak yerine, daha anlayışlı yorumlayarak daha az gerilir ve daha huzurlu hissedebilirsiniz.  Davranışın ötesini görme yönteminde, kendinizi tamamen haklı bulduğunuz olaylarda bile, karşınızdaki kişinin o andaki durumunu düşünüp, ona anlayışla yaklaşma prensibi yatar. Birçoğumuz bu yöntemi ailelerimiz söz konusu olduğunda bilinçsizce uygularız. Çocuklarımızla olan iletişimlerimizde çocuğun davranışına göre artan veya azalan bir sevgi anlayışımız olsaydı, herhalde onları sevmek bu kadar kolay olmazdı değil mi? Çocuklarımıza karşı olan affedici eylem alışkanlığımızı genel iletişimimize yansıtmak iletişim kalitemizi çok arttıracaktır.

Yaşadığımız olaylarda emin olamayacağımız durumları kendi lehimize yorumlamak yerine, daha etkili, daha olumlu iletişim kurmak için karşımızdakinin lehine yorumlayalım. Yukarıdaki örnekte keyifsiz bir memura kızıp bağırmak yerine tepkinizi çok daha yumuşak şekilde “Zor bir gün geçiriyor olmalısınız. Dinlenmeye ihtiyacınız var gibi görünüyor. Aksi gibi çok da müşteriniz bekliyor” gibi bir ifadeyle, ilgi ve anlayış içerecek şekilde gösterirseniz karşınızdaki insanın size yaklaşımı da daha olumlu olacaktır. Büyük olasılıkla kendini mevcutta olduğundan daha iyi hisseder ve size yardımcı olmaya gönüllü davranabilir. Ayrıca siz de daha sakin kaldığınız için daha mutlu bir gün geçirirsiniz. Günlük iletişimlerde bu yöntemi kullanmayı deneyin, daha az gerginlik hissetmeye başladığınızı fark edeceksiniz. Bu da sizi daha mutlu bir insan ve daha iyi bir iletişimci yapacaktır.

K.

  • Paylaş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir